11 ayın sultanı ramazan ayı geldi çattı.. Bu ayın vermiş
olduğu huzur çok başka. Açlığın ön planda olduğu nefis terbiyesini öğreniyoruz
bu süreçte. Önemli olan bunu farkında olarak yaşayabilmek, daha az yemek ile de
hayatta kalabildiğimizi görerek daha bir çok şeyi değiştirebileceğimizi yoluna
koyabileceğimizi daha kaliteli daha farkında olarak yaşayabileceğimizi
öğrenebilmek. Bizlere bahşedilmiş - bahşedilmemiş ne varsa şükretmeyi bilmek.
Evet ramazanın gelmesiyle uyku düzenimiz de yeme
düzenimiz de değişti. Uykumuz bölünmesin diye sahura kalkmamak metabolizmamıza
yaptığımız en kötü şey. Peki nasıl besleneceğiz ?
Hepimizin de bildiği gibi vücudumuzun ihtiyacı kadar,
alması gereken gıdaları tüm besin gruplarından dengeli bir biçimde almalıyız.
Çok uzun süre aç kaldığımız için iftar ve sahur da tükettiğimiz gıdalar, gün
içinde alamadığımız enerjimizi sağlayabilecek içeriğe sahip olmalı.
İftarda orucumuzu, kan şekerini dengelemesi ile bilinen
hurma ile açtıktan sonra çorbamızla devam ediyoruz.. Çorba gün içinde
yaşadığımız sıvı kaybının giderilmesi açısından çok önemli. Sonrasında uzmanlar
beklememiz gerektiğini söylese de bizler gün boyu yaşadığımız açlığı bi an önce
sonlandırmak istediğimiz için hemen yemeğe geçiyoruz :) En azından 5 dk lık bi aradan sonra sebze yemeği ızgara çeşitleri baklagiller vs. yanında yoğurt cacık ve ya salata ile
iftarımıza devam ediyoruz. Yemeğimizin yanında sağlıklı kompostolar,
kavun karpuz tüketelim ki su kaybını geri kazanabilelim.
Doygunluk sağlayan besinler;
Elma,muz, yulaf, badem, ceviz, yumurta, süt, insülini
dengede tutan tarçın, çörekotu (peynirin üzerine biraz zeytinyağı ve çörekotu
serpiştirerek tüketebilirsiniz)
Beyaz ekmek tüketmekten de kaçınmamız gerekiyor.
Beyaz ekmek tüketmekten de kaçınmamız gerekiyor.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Yorum yazarak vakit ayırdığınız için teşekkürler :))